Mansur Yavaş: ‘Biz protein yardımı yapıyoruz, o but veriyormuş’

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, Etimesgut'ta Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) açılışında konuştu. Yavaş, "Bize 'Projeleri yok' derken İstanbul'daki çorba dağıtmaya başladılar. Ben çorba dağıtırken dalga geçiyorlardı. 'Projesi yok' diyorlar. İstanbul'daki aday iki bin lira Ankara'daki beş bin lira verecekmiş. Biz protein yardımı yapıyoruz. O but veriyormuş, tavuk budu olduğu ortaya çıktı. O da 15 kişiye. Kendi belediyesinde 50 destek alan aile var Keçiören'de. Sadece yardım 2 bin 500 kişiye yapılmış. Dolayısıyla şimdi bizim yaptıklarımız yeni bir proje gibi ortaya koyup 'Biz daha çok vereceğiz' diye taklit etmeye başladılar. Eğer gerçekten taklit etmek istiyorlarsa, proje arıyorlarsa, mansuryavasneyapti veya MY2024 mobil uygulamamız var. Oraya girsinler. Oradaki projeleri okusunlar. Ankara'nın köylerine kadar Mansur Yavaş ne yapmış bir görsünler. Aynılarını yapacağız diye de iddia etsinler" dedi.

Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, bugün CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve ve Etimesgut Belediye Başkan adayı Erdal Beşikçioğlu ile birlikte Etimesgut SKM açılışı programına katıldı.

Programda konuşan Yavaş, şunları söyledi:

"SİZLERİN PARASINI KENDİ PARAMIZ GİBİ HARCIYORUZ. KENDİ PARAMIZI HARCAMAYACAĞIMIZ HİÇBİR YERE SİZİN PARANIZI HARCAMIYORUZ"

Aşağı yukarı beş yıldır birlikteyiz. Beş yıl boyunca Ankara'nın sokaklarında benim hiçbir fotoğrafımı görmediniz. Çakar konvoylu makam araçlarımızı görmediniz. Daima sizin içinizde sade bir şekilde yaşadık. Belediyede rant için dolaşanları görmediniz. Sadece Ankara halkının gerçek ihtiyaçları için çalıştık. Ortak akılla çalıştık. Üniversiteler, meslek odalarıyla birlikte çalıştık. 'Ben yaptım oldu' dönemi bitti. Dört binden fazla ihalemizi canlı yayınladık. Bunların hepsini herkes gördü. Yetmedi. Tüm harcamalarımızı belediyemizin Web sayfasında kuruşana kadar görüyorsunuz. Hesap veriyoruz. Bütçe hazırlarken vatandaşa soruyoruz. Sayıştay raporlarını açıklıyoruz. Hiçbir şeyden çekinmiyoruz. Bugünler hesap verme zamanı. Başkaları gibi 'Ben hesabımı öbür dünyada veririm' demiyoruz. Çünkü bu dünyada hesabını veremeyen asla öbür dünyada da hesabını veremeyecek demektir. Sizlerin parasını kendi paramız gibi harcıyoruz. Kendi paramızı harcamayacağımız hiçbir yere sizin paranızı harcamıyoruz.

"'ÇALIYOR AMA ÇALIŞIYOR' FELSEFESİNİ ANKARA'NIN KALDIRIMLARININ DİBİNE KADAR GÖMDÜK"

Alın terinizi belediyeye verdiğiniz paralar gerçek ihtiyaç sahiplerine gidiyor ve her mekanda hesabını veriyoruz. Yaptığımız işleri parklara, kavşaklara ne hizmet yapıyorsak kaç paraya mal olduğunu açık açık vatandaşa duyuruyoruz. Artık meşhur muhafazakar kesme bile kabul ettirilen kul hakkını adeta göz ardı ettiren, 'çalıyor ama çalışıyor' felsefesini Ankara'nın kaldırımlarının dibine kadar gömdük. İsraf edecek paramız yok. Bu paraları kolay kazanılmıyor. Halkın temiz alın terinden gelen paralar bunlar. Dolayısıyla nerede ihtiyaç var oraya harcıyoruz. Değerli Etimesgutlular bu caddeyi biliyorsunuz. 25-30 yıldır üç tane başbakan, bir cumhurbaşkanı, belediye başkanlığı bakanlar, İstasyon Caddesi'ni her seçimden önce geldiler. 'Burayı çözeceğiz' dediler. Çözmek bize nasip oldu. Önceliğimiz Sincan ve Etimesgut'un çilesini bitirmek oldu.135 milyon liraya İstasyon Caddesi'ne alternatifini yaptık ama 250-300 milyon lira da yine buranın altyapısına harcadık. Türk Kızılayı'na iki adet köprülü kavşak, Şaşmaz'a iki adet kavşak, Koru-Bağlıca'nın metro bağlantısının projesi bu ay içerisinde bitiriyor. İnşallah temelini atmak da nasip olsun.

"ORTAOKUL VE LİSE ÖĞRENCİLERİ EĞER OTOBÜSLE OKULUNA GİDİYORSA YETER Kİ OKUSUN DİYE ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE TARAFINDAN ÜCRETSİZ TAŞINIYOR"

Doğumundan ölümüne kadar vatandaşın her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenen kurumdur belediye. Dolayısıyla bir çocuk doğdu. Okula gidecek. Okula giderken sosyal destek alan aileyse öbür yaşıtları gibi aynı avantajlarla gidebiliyor mu? Gidemiyorsa onu çözmek bizim görevimiz. Birçoğu kreşe giderken okuluna giderken serviste gidiyor. Gidemeyen mi var? Ankara Büyükşehir bunu karşılar. Ortaokul ve lise öğrencileri eğer otobüsle okuluna gidiyorsa yeter ki okusun diye Ankara Büyükşehir Belediye'si tarafından ücretsiz taşınıyor. ve bütün derdimiz onların okuması. Okusun ki onlar da desteğe ihtiyaç olmasın. Hem ailesine hem ülkemize faydası olsun. Bu destekleri yaparken artık eskisi gibi kapı kapı paket dağıtma işi ortadan bitti. Üç yıldır Başkent Kart'a para yüklemek suretiyle onların ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bir esnaftan alınıyordu. Şimdi Ankara'daki bütün esnaflar o esnafa verilen parayı paylaşıyor. Esnaf mutlu o ailenin ihtiyacını en iyi anneler bilir. Onlar gidiyor, ihtiyacına göre alışveriş yapıyor. Onlar bu mutlu. Kırtasiye yardımı yapılıyor, sırtında bilmem ne belediyesi, içinde defter dolu çantalar dağıtılıyor. Kırtasiye yardımını kartlara yatırıyoruz. Ama AVM'lerde geçmiyor. Sadece kırtasiyeci esnafından alıyorlar. Kırtasiyeciler kazanıyor.

"BİZ PROTEİN YARDIMI YAPIYORUZ. O BUT VERİYORMUŞ. TAVUK BUDU OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI, O DA 15 KİŞİYE. KENDİ BELEDİYESİNDE 50 BİN DESTEK ALAN AİLE VAR KEÇİÖREN'DE. SADECE YARDIM 2 BİN 500 KİŞİYE YAPILMIŞ"

İki yüz bin aileye protein yardımı yapıyoruz. Kasaplar kazanıyor ve Türkiye'de ilk defa üç yıldır Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden başka yok. Belediyeyle kıyaslamayın. Hükümet de yapmıyor. Üç yıldır doğalgaz yatırıyoruz 200 bin aileye. Üşütmüyoruz. Aç bırakmıyoruz. Bize 'Projeleri yok' derken İstanbul'daki çorba dağıtmaya başladılar. Ben çorba dağıtırken dalga geçiyorlardı. Emeklileri benden başka destek olan yok. 'Projesi yok' diyorlar. İstanbul'daki aday iki bin lira Ankara'daki beş bin lira verecekmiş. Biz protein yardımı yapıyoruz. O but veriyormuş, tavuk budu olduğu ortaya çıktı. O da 15 kişiye. Kendi belediyesinde 50 bin destek alan aile var Keçiören'de. Sadece yardım 2 bin 500 kişiye yapılmış. Dolayısıyla şimdi bizim yaptıklarımız yeni bir proje gibi ortaya koyup 'Biz daha çok vereceğiz' diye taklit etmeye başladılar. Eğer gerçekten taklit etmek istiyorlarsa, proje arıyorlarsa, mansuryavasneyaptı veya MY 2024 mobil uygulamamız var. Oraya girsinler. Oradaki projeleri okusunlar. Ankara'nın köylerine kadar Mansur Yavaş ne yapmış bir görsünler. 'Aynılarını yapacağız' diye de iddia etsinler. Tohum dağıtacakmış kırsal kalkınma da biz geçecekmiş. Şimdi bazı ilçe belediyeleri verdi. Haksızlık etmeyeyim AK Parti ilçe belediyeleri. Ama şu anda Keçiören Belediyesi'nde bir kişiye bir kilo tohum verildiğini de duymadık.

"BELEDİYE MECLİSİNDE ÇOĞUNLUK İSTİYORUZ"

Vatandaşın kimine dokunduk, özellikle pandemi döneminde. Fakat biz vatandaşa dokunduk derken onları elle bir dokunmayı sanıyorlar. Öyle bir şey yok. Vatandaş nerede darda, Ankara Büyükşehir huzur gibi yanında oldu, herkesin. Şimdi inşallah bu anlayışı şeffaf hesap verebilir. Katılımcı anlayışı Etimesgut'ta da sürdüreceğiz. Aynı şekilde el ele verip inşallah Etimesgut'un bütün sorunlarını birlikte çözeceğiz.

Ben Erdal Başkanım'ı size emanet ediyorum. Kendimi de size emanet ediyorum. Ama bir sıkıntımız var. Geçen dönem yüzde 51 oy aldık ama mecliste 148'de 40 kişiydik. Olmuyor. Görüyorsunuz. Orada yaşananları görüyorsunuz. Orada yapılan iğrenç sözler ve bunları söyleyenler siyasetin çöplüğüne gömüldü gitti. Öyle mi? Ben de diyorum ki; artık yeter. Biz de bir rahat edelim şöyle. Hizmetler yaparken engel olunmadan işlediğimizi yapalım. Rahat rahat yapalım Elbette kafamıza göre yapmayacağız. Acil projeleri yapacağız inşallah. Bu nedenle belediye meclisinde çoğunluk istiyoruz. Belediye meclisinde çoğunluk alması için ilçe belediyelerimizin de hepsini almamız gerekiyor.